Gelecekteki Mars Turistlerinin Keşfedebileceği Harika Yerler

Eğer birgün Mars'a turistik geziler düzenlenirse muhtemelen Mars'ın bazı noktaları için özel geziler düzenlenecektir. Aşağıdaki yazıda space.com'da derlenen Mars'ın turistlik yerlerini inceledim. 

Olympus Mons 
Olympus Mons, güneş sisteminin en ekstrem volkanıdır. Tharsis volkanik bölgesinde bulunan bu volkan, NASA'ya göre Arizona eyaletiyle aynı büyüklüktedir. 25 kilometre yüksekliği, Dünya'nın Everest Dağı'ndan (8.9 km yükseklikte) neredeyse üç kat daha yüksektir. Olympus Mons, lavın yavaşça yamaçlarından aşağı süründüğü devasa bir kalkan volkanıdır. Bu, dağın muhtemelen ortalama eğiminin sadece %5 olduğu anlamına gelir. Zirvesinde, lav kaybeden (muhtemelen bir patlama sırasında) ve çöken magmada odacıkların oluşturduğu 53 mil (85 km) genişliğinde spektaküler bir çöküntü bulunmaktadır.


Tharsis Volkanları
Olympus Mons etrafında tırmanırken, Tharsis bölgesindeki diğer volkanlara da göz atmaya değer. Tharsis, NASA'ya göre yaklaşık 4000 km genişliğinde bir bölgede 12 devasa volkana ev sahipliği yapmaktadır. Olympus Mons gibi, bu volkanlar Dünya'dakilerden çok daha büyük olma eğilimindedir, muhtemelen Mars'ın daha zayıf bir çekim kuvvetine sahip olması sayesinde volkanların daha yüksek büyümesine izin verir. Bu volkanlar, Mars'ın tarihçesinin yarısından uzun bir süre boyunca patlamış olabilirler.



Valles Marineris
Mars sadece güneş sisteminin en büyük volkanına ev sahipliği yapmakla kalmaz, aynı zamanda en büyük kanyona da sahiptir. Valles Marineris, NASA'ya göre yaklaşık 3000 km uzunluğundadır. Bu, yaklaşık 800 km uzunluğundaki Büyük Kanyon'dan dört kat daha uzundur.



Kuzey ve Güney Kutupları
Mars'ın iki kutbunda da biraz farklı bileşimlere sahip buzlu bölgeler bulunmaktadır; kuzey kutbu 2008'de Phoenix iniş aracı tarafından yakından incelendi, güney kutbuna dair gözlemlerimiz ise yörüngede bulunan araştırma araçlarından gelmektedir. NASA'ya göre, kışın kuzey ve güney kutuplarındaki sıcaklıklar, atmosferdeki karbondioksitin yüzeye buz halinde yoğuşmasına kadar düşüktür.

Gale Krateri ve Sharp Dağı (Aeolis Mons)
2012'de Curiosity gezgini tarafından iniş yapılarak ünlendi. Gale Krateri geçmişte suyun kanıtlarına ev sahipliği yapmaktadır. Curiosity, inişinden haftalar içinde bir dere yatağına rastladı ve krater tabanı boyunca yolculuğu sırasında suya dair daha geniş kanıtlar buldu.

Curiosity'nin daha heyecan verici buluşlarından biri, bölgede karmaşık organik molekülleri keşfetmesiydi. 2018'de yapılan açıklamalarda, bu organik maddelerin 3.5 milyar yıllık kayaların içinde keşfedildiği belirtildi. Organik sonuçlarla eşzamanlı olarak, araştırmacılar gezginin atmosferdeki metan konsantrasyonlarının mevsimlere göre değiştiğini açıkladı. Metan, mikroorganizmalar tarafından üretilebilen bir elementtir, aynı zamanda jeolojik olaylar tarafından da üretilebilir, bu yüzden bu bir yaşam belirtisi mi değil mi henüz belirsizdir.



Hale Krateri'nde Yenilenen Eğimli Çizgiler (RSL)
Mars, sıcak havalarda dik kraterlerin yanlarında oluşan tuhaf özelliklere ev sahipliği yapar, bu özelliklere yeniden oluşan eğimli çizgiler (RSL) denir. Bu RSL'lerin ne olduğunu anlamak zordur. 2015'te, NASA başlangıçta nemli tuzların yüzeydeki koşu suyunun işareti olması gerektiğini duyurdu, ancak sonraki araştırmalar RSL'nin atmosferik su veya kuru kum akışlarından oluşabileceğini belirtti. Gerçekte, bu RSL'ye gerçek doğasını görmek için yakından bakmamız gerekebilir. Ancak bir sorun var - eğer RSL gerçekten yabancı mikroorganizmalara ev sahipliği yapıyorsa, kontaminasyon riski olmaması için çok yaklaşmamak daha iyi olabilir. NASA, gezegen koruma protokollerine uygun olarak nasıl araştırma yapılacağını çözerken, gelecekteki insan kaşiflerin bu gizemli özelliklere dürbünler kullanarak uzaktan hayranlık duymaları gerekebilir.


'Hayalet Kumulları' Noctis Labyrinthus ve Hellas havzasında
Mars, suyun atmosferi inceldikçe çoğunlukla rüzgar tarafından şekillendirilen bir gezegendir. Ancak Noctis Labyrinthus ve Hellas havzasında bulunan "hayalet kumulları" gibi geçmiş suyun geniş kanıtlarını görmekteyiz. Araştırmacılar bu bölgelerin bir zamanlar metrelerce yükseklikte kumullara sahip olduğunu söylüyor. Daha sonra bu kumullar lavlar veya sular altında kaldı, bu da tepelerinin erozyona uğrarken tabanlarının korunmasını sağladı.

Bu tür eski kumullar, rüzgarların eski Mars'ta nasıl estiğini gösterir, bu da klimatologlara Kırmızı Gezegen'in eski ortamı hakkında bazı ipuçları verir. Daha da heyecan verici olan ise, bu kumulların korunaklı alanlarında radyasyondan ve rüzgardan korunmuş şekilde mikroorganizmaların olabileceği düşüncesidir.




Hiç yorum yok